Profesyonel Turist Rehberi Sinan Ercan, 4 yıl önce taşındığı İngiltere’de pek çok farklı rota ile turlar düzenliyor. Ercan’a İngiltere’de yaptığı kültür turlarını ve çizdiği farklı rotaları sorduk…
İngiltere’de yaptığınız turları paylaşımlarınızdan takip ediyoruz. Turlarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Turlarımın ve paylaşımlarımın Türkiye’den de takip ediliyor olması ne güzel. Pandemi boyunca, yürürlükteki korona kısıtlamalarına uyarak, mevcut şartlar içerisinde de turlarımıza devam ettik. Bu süreçte turlar açısından en büyük kısıtlama ve zorluk “6 kişiden fazla bir araya gelememe” kuralı oldu. İnanın “2 kişiden fazla bir araya gelememe” kuralı bizi daha az zorladı. Zira o durumda tur zaten yapmadık. Ancak 6 kişinin bir araya gelebilme izni çıktığından beri turlar tekrar başladı. Altıncı ben olduğum için, bu süreçte en fazla 5 kişilik gruplar oluşturabiliyoruz. Maddi olarak bu durum hiç cazip olmasa da, çok uzun süren bir tursuzluk sonrası çalışmak ve tekrardan mesleğimi yapabiliyor olmak gerçekten mutluluk verici.
SADECE LONDRA’DA 10 FARKLI ROTADA TUR…
Turlarımızı Londra İçi ve Londra Dışı olmak üzere iki şekilde düzenliyoruz. Londra içinde 10 farklı rotada yürüyüş turu yapıyoruz. En popüler olanları “Marble Arch’tan Westminster’a”, “Westminster’dan St.Paul’a”, “St.Paul’dan Tower Hill’e”, “Tower Hill’den St.Paul’a” ve Kensington Semti Yürüyüş Turlarıdır. Dikkat ettiyseniz programlar aslında birbirlerinin devamı olarak kurgulandı. Böylece en popüler 4 turumuza katılanlar, Londra’nın neredeyse tamamını gezmiş oluyorlar. Ayrıca sadece Hyde Park için düzenlediğimiz bir programımız da var. Bu gezide dünyanın en meşhur parklarından birisi olan Hyde Park’ın her köşesini ve gizli anıtlarını/hikayelerini keşfediyoruz.
EN ÇOK BRITISH MUSEUM TALEP EDİLİYOR…
Londra Dışı gezilerimiz ise şimdilik sadece yakın çevreye günübirlik olarak düzenleniyor. Çünkü korona kısıtlamaları sebebiyle oteller hala kapalı ve uzaklara seyahat etme yönünde sıkıntılar mevcut. Yakın çevre gezilerimizde en çok Oxford, Cambridge, Colchester, Greenwich, St.Albans, Canterbury, Rochester, Winchester, Bath, Birmingham gibi şehirlere gidiyoruz. Bu turlarımızda ulaşımlar hep tren ile sağlanıyor.
Londra, en çok müzeye sahip şehirlerden birisi olarak da bilinir. Her biri birbirinden güzel ve zengin bu müzelere yönelik de turlarımız var. Özellikle British Museum turumuz çok talep görüyor. Bu eşsiz müzede sergilenen Anadolu Kökenli Eserlere yönelik düzenlediğimiz tur her zaman en çok tercih edilendir. Ayrıca V&A Müzesi, Ulusal Portre Galerisi, Bilim Müzesi, Doğa tarihi Müzesi ve Ulusal Galeri diğer Müze Turu yaptığımız müzelerdendir.
LONDRA’DAKİ TÜRK İZLERİ ÇOK İLGİ ÇEKİYOR…
Turlarınıza katılanların yorumları, geribildirimler nasıl?
Geri bildirimler son derece mutluluk verici. Londra’da yaşayan Türklerin, aynı Türkiye’deki gibi kültür turu hizmeti alabilecekleri bir organizasyonun yaşadıkları şehirde de olduğunu bilmeleri çok önemli. Bana en çok söylenen şey “Türkiye’den gelen eş dostu nasıl gezdireceğim diye düşünme derdinden artık bizi kurtardın” oluyor.
Ben mesleki hayatımın çoğunluğunu Türkiye’de geçirdiğim için Türk tarihine çok hakimim. Bu da benim Londra’da rehberlik yaparken en büyük kozum oluyor. Çünkü ben Londra’yı veya İngiltere’yi Türklere anlattığımın bilincinde olarak, Türk-İngiliz tarihinin kesişme noktalarını ön plana çıkartıyor, Londra’daki yapı ve anıtlardan bizim tarihimiz açısından önemli olanları gruplarıma anlatıyorum. Böylece insanlar, Londra’da her gün önünden geçtikleri bir binanın aslında Sultan Abdülaziz tarafından ziyaret edildiğini veya evlerine yakın bir noktada heykeli bulunan Lord Kitchener’in gençliğinde Kastamonu’da bir süre yaşadığını öğrenebiliyorlar. Böyle gerçekten de bir anım var. Bir turumda Kastamonulu bir hanımefendi bu bilgiden çok mutlu olmuş ve hemen Lord Kitchener ile fotoğraf çektirerek Kastamonu’daki akrabalarına göndermişti.
Zaten en fazla ilgi çeken turlarımdan birisinin ismi de bu durumu çok iyi anlatıyor: LONDRA’DA TÜRK İZLERİ. Ben de bu kadar çok “izimiz” olacağını tahmin etmezdim. Ancak bilen bir gözle bakıldığında Londra’nın her köşesinde Türk tarihinden bir parça bulabilmek mümkün.
ELDE KAMERAYLA ONLİNE TUR…
Pandemide online turlara talep oluyor mu?
Her dönem kendi sıkıntılarıyla beraber yeniliklerini de getiriyor. Bir yandan eski alışkanlıklarımızı, işlerimizi yapamazken, diğer yandan da yeni tarzlar, yeni ürünler bularak ilerlemeye çalışıyoruz. Bu sanırım her sektör için böyle oluyor. Biz turizmciler de bu pandemi döneminde yeni bir ürün keşfettik: ONLINE TURLAR.
Evden çıkamadığımız, planladığımız seyahatleri yapamadığımız pandemi günlerinde Online turlara talep çok oldu.
Bu turlar iki şekilde oluyor. Birincisi elde kamerayla sokaklarda bizzat dolaştığım, sanki gerçek bir tur yapıyormuşum gibi Londra’yı gezdiğim, bu arada da elimdeki kameradan canlı yayınla beni takip edenlere geçtiğim sokakları, yapıları ve anıtları anlattığım anlık, canlı ve interaktif online turlar, ikincisi ise en çok uygulanan yöntem. Evde oturduğum yerden fotoğraflar üzerinden yapılan sunumlar. Ben bu süreçte ikisinden de bol miktarda yaptım. Büyük bir kısmından da gayet güzel geri dönüşler aldım. Yani elbette ki bunlar gerçek bir turun yerini asla tutmaz. Bunda hepimiz hemfikiriz. Ama bu süreçte de hiç yoktan iyidir. Neden olmasın?
Pandemi sebebiyle evlerimize tıkılıp kaldığımız, tüm seyahat planlarımızı ertelediğimiz bu süreç bize –çok daha önemli şeylerle beraber- tatil yapmanın da aslında ne kadar önemli olduğunu hatırlattı…
Hedeflediğiniz farklı turlar varsa bilgi alabilir miyiz?
Korona kısıtlamaları kalktıktan ve tüm turizm camiası eski serbestisine kavustuktan sonra pek çok farklı tur planlıyoruz. Özellikle İskoçya ve Galler kırsalına yönelik olanlar hayli ilgi çekecek diye tahmin ediyorum. Henüz duyurmadığımız için çok detay vermek istemiyorum. Ancak özellikle Snowdon Dağı’nın zirvesine trenle çıkıp yürüyerek ineceğimiz, içinde trekkingler ve Dünya’nın en hızlı zipline’ına binmek de olacak olan “Galler Macerası” turu sanırım yeni dönemin yıldızlarından olacaktır.
Ayrıca İskoçya’nın kuzeyindeki Orkney ve Shetland adalarına da programlarımız olacak. Her biri diğerinden daha acayip pek çok festivalin bulunduğu Britanya’da festival turları da düzenleyeceğiz. Viking festivali Up Helly Aa ve Gloucester Peynir Yuvarlama festivalleri ilk aklıma gelenler.
Son olarak okuyuculara neler söylemek istersiniz?
Gezmek belki eskiden lükstü. Ancak artık lüksten öte, önemli bir ihtiyaç haline geldi. Pandemi sebebiyle evlerimize tıkılıp kaldığımız, tüm seyahat planlarımızı ertelediğimiz bu süreç bize –çok daha önemli şeylerle beraber- tatil yapmanın da aslında ne kadar önemli olduğunu hatırlattı. Bir turizmci olarak ben de sözlerime, pandemi kısıtlamalarının en kısa sürede hayatımızdan temelli çıktığı bir dünyada sağlıkla, mutlulukla ve sevdiklerimizle beraber yapacağımız gezilerde buluşmak dileğiyle diyerek son vermek istiyorum.
Kendi ağzından Sinan Ercan Kimdir?
Ben 1979 yılında, o zamanlar kendi halinde küçük bir tarım köyü olan Kemerburgaz’da doğdum. Çocukluğum Kemerburgaz çevresindeki domates ve patlıcan bostanlarında geçti. Köyümüzün hem girişinde hem de çıkışında bulunan ve köye ismini de veren tarihi su kemerleri bizim oyun alanımızdı. Bu kemerlerin üzerine çıka çıka tarihe ve doğaya ilgim başladı. Bu da sanırım ileride seçeceğim mesleği belirledi.
Lise yıllarımda İzcilik yaparken bir yandan da Türkiye’de yeni yeni başlamış olan trekking turlarında yardımcı rehberlik yaparak mesleğe adım attım. İlk on yılımda Marmara ve Karadeniz bölgelerindeki Samanlı ve Kaçkar dağlarında trekking rehberliği yaptım. Bir yandan da Kocaeli Üniversitesi Turist Rehberliği bölümünü bitirerek kokartımı aldım ve Profesyonel Rehberlik kariyerim de böylece başlamış oldu.
Önce Türkiye içinde, özelikle Güneydoğu, Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgelerinde mesleğimi yaptım. Daha sonra ise İran, Hindistan, Nepal başta olmak üzere pek çok ülkeye gruplar götürdüm. Son 4 yıldır ise –Londra’ya taşındığım için- ağırlıkla İngiltere, İskoçya, İrlanda ve Galler turları yapmaktayım.
- Röportaj: Dilek Kaykılar
Bir önceki yazımız olan Şerif Yenen ve GTD'den Lezzet Haritası... başlıklı yazımızı da okumanızı öneririz.